TELEVİZYON
HABERCİLİĞİNDE BİR EKOL Haber: Mahkumlar tünel kazarak
kaçar... R.M.: Mahkumlar kaçmak için mi
tünel kazdılar? Haber: Bir okul müdürü cinsel
tacizle suçlanır... R.M.: Sen benim sözümü bile
kestiğine göre kim bilir daha neler yapmışsındır. Haber: Harika Avcı kürtaj
yaptırmıştır. R.M.: Peki, bebek şimdi nerede? Alparslan Türkeş'in cenaze
töreninin olduğu gün sevgili Reha Muhtar Show Haber'de şöyle konuşur: Cenaze töreninde sayıları on
binin üzerinde yedi bin güvenlik görevlisi vardı. Reha Muhtar karısını boğarak
öldüren adamı programına çıkarıyor. İlk sözü: -Efenim, başınız sağ olsun. Reha Muhtar anlamakta bazen güçlük
çeker: -Doğuştan kör olduğunuzu anladım
da beyefendi, küçükken de gözleriniz görmüyor muydu onu soruyorum? Reha Muhtar, canlı yayında
Şerafettin Bey'le konuşuyor. -Sayın Şerafettin Bey kardeşim,
siz orada var mıydınız, yok muydunuz, efenim? -Yoktum. -Yoktum Diyorsunuz. -Yoktum diyorum. -Bak Şerafettin sana bir daha
soruyorum. Var mıydın, yok muydun? -Valla billa yoktum. -Yemin etmenize gerek yok
efendim, size inanıyoruz. Var mıydın, yok muydun? -Vardım efendim. -Peki Şerafettin, siz demin
yoktum diyordun, şimdi vardım diyorsunuz. Bu nasıl iş kardeşim? -Yoktum dedim inanmadınız, ne
yapayım? -Ne yapacağınızı ben bilemem
efendim. Orasını sen düşün. Var mıydın, yok muydun? -Hatırlamıyorum. -Hatırlayınız efendim. Bak bir
filmimiz var sizinle ilgili. Onu birlikte izleyelim, sonra sana soracağım. Araya söz konusu film giriyor.
Bir muhabir kapıyı kırıp Şerafettin'in evine giriyor ve kibarca, gizli kamera
ile çekim yapmak için izin istiyor. Şerafettin Bey izin vermiyor tabii. Bunun
üzerine kameraman dinlemiyor, çekimlerini yapıp gidiyor. Yine Reha Muhtar geliyor
görüntüye: -Filmimizi izlediniz, Şerafettin
Bey. Şimdi ne diyorsunuz? -Galiba varmışım. -Galiba ile olmaz efendim, emin
misiniz? -Eminim. -Öyleyse eminsiniz yani. -Evet efendim, eminim. -Şerafettin Bey eminim
diyorsunuz ama pek emin görünmüyorsunuz. -Sayın Hamdi Bey iyi akşamlar
efendim. Sizin adınız Hamdi midir efendim? -Evet Hamdi'dir, Reha Bey.. -Hamdi diyorsun. -Hamdi diyorum çünkü nüfus
kağıdımda öyle yazıyor. -Ben nüfus kağıdınızı sormuyorum
efendim. Sana soruyorum: Sizin sahte olmayan isminiz nedir? -Hamdi. -Nasıl yazılıyor? -He, a, me, de, i şeklinde. -Yani sahte olmayan isminiz
Hamdi diyorsunuz. Peki sahte olan isminiz hangisi? -Benim sahte olan bir ismim yok. -Ama demin sahte olmayan ismim
Hamdi dediniz. Demek ki, bir de sahte isminiz var. Size Yeşil diyorlar
efendim. Siz Yeşil misiniz? -Hayır Yeşil değilim. -Öyleyse size niye Yeşil
diyorlar? -Bana Yeşil demiyorlar. Hamdi
diyorlar. -Yani inkar ediyorsunuz. Sukut
ikrardan gelir Hamdi. -Ben sukut etmiyorum,
konuşuyorum ve Yeşil değilim diyorum. -Yeşil değilim dediniz ama
mosmor oldunuz. Bak şimdi de kızarıyorsun. Niye sarardın Hamdi? -Sarardım çünkü ben Tanrı'nın
oğluyum. Her renge girerim. -Ne oldu Hamdi Bey? Bir tuhaf
konuşuyorsunuz. -Galiba delirdim. Bana bir
doktor lütfen. -Geçmiş olsun, Hamdi Bey. Size
acil şifalar diliyorum. İyi akşamlar efendim. |